Mehmet Albar Turkchem Röportajı

Mehmet Albar Turkchem Röportajı

Okurlarımıza kendinizden ve özgeçmişinizden bahseder misiniz?

1965 yılında doğdum. Doğma büyüme İzmitli’yim. İzmit Endüstri Meslek Lisesi Kimya Bölümünü 1985 yılında bitirdim. Bölümü bitirdikten sonra hiçbir zaman için bir fabrikaya girip çalışmayı düşünmedim. İzmit’te zirai ilaç ve kimyevi madde bayiliği yapan bir firmanın yanında o günkü adıyla tezgahtar, bugünkü adıyla satış temsilcisi olarak bir çalışma serüvenim oldu. Daha sonra askere gittim, askerden döndükten sonra da Albar Ticareti kurduk ve ilk ticari hayatımıza bu şekilde başladık. O zaman 22 yaşındaydım. Kardeşim Metin Albar, ise 18 yaşındaydı. Onunla beraber böyle bir yolculuğa çıktık. Hem kardeşlik hem ortaklık yaptık. Dolayısıyla 1988 yılından itibaren bugüne kadar geçen süre içinde
kendimizi yenileyerek bugüne geldik. Ükenin şartlarına, gelişen ekonomiye ve gelişen sanayi kollarına göre kendimizi yeniledik ve geliştirdik. Geçen bu süre içinde iki kişi ile başladığımız ticari yolculuğumuza şu anda Albar grup olarak 75 arkadaşımızla birlikte devam ediyoruz. 75 kişilik bir aile olduk. 1988 yılında yola çıktığımız günkü duygularımız ne ise bugün de yine aynı şekilde o duygularla geldiğimiz noktadan mutluluk duyuyoruz.

Tabii 2021 yılının eylül ayına kadar yaşamımız gayet iyiydi. 2021 yılını sevmedik, sevemedik. Maalesef 52 yıllık kardeşimi ve ortağımı çok anlamsız bir trafik kazasında yitirdik. Bu bizi çok üzmekle beraber bugün düşündüğümde Metin Albar iyi ki benim kardeşim, iyi ki ben onun abisi olmuşum ve iyi ki bu ticarete bu yolculuğa beraber çıkmışız. Onunla 88 yılındaki hedeflerimize ulaşmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Bugün gönül isterdi ki bu röportajı bugüne kadar olduğu gibi Metin Albar yapsın ancak biz yine aynı hedefe yürümek için Metin Bey’in kızı ve çocuklarımla yani 2. kuşakla beraber devam edeceğiz. Bu da bizi motive ediyor aslında. O hedefler için çabalarken ve bir şeyler yaparken Metin olsaydı böyle yapardık, Metin’e şunu sorardık, Metin nasıl yapardı gibi kendi içimizde ön muhasebeyi yaparak yolculuğumuzu devam ettiriyoruz.

Mehmet Albar olarak benim bu 30 küsur yıllık ticari hayatımın en zor yılıydı 2021 yılı. Ekonomik olarak değil tabii. Kardeşimi kaybetmiş olmanın verdiği acı vardı. Yavaş yavaş bu acıyla yaşamaya da alıştık. Bizden sonraki 2. nesli ilk günkü duygularımızla yetiştirerek hedeflerimize ulaşmayı planlıyoruz. Onlar da bu işe sahip çıktılar. Bu yıl Metin Albar’ın kızı Betül Albar, haziran ayında Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun olacak. O da gelecek ve ailemizle birlikte şirketimize artı değer katmaya devam edeceğiz. İnşallah bundan sonra
ömrümüz yettikçe ve sağlığımız el verdikçe bu sektörde yürümeye devam edeceğiz.

Firmanız hakkında neler söylemek istersiniz? Başarı politikanızı oluşturan kriterler nelerdir?

Biz 1988 yılında ticarete başlarken Metin Bey ile oturduk ve ben ticarete atılma fikrimi Metin Bey ile paylaştığım zaman biz kendimize beş tane kriter belirledik. Bu kriterlerden ilki Albar olarak babamızın bize söylediği bir söz var: “Ben kırk yıldır Kadir Albar olarak bu
İzmit’in tüm sokaklarında dolaşıyorum siz de ordan Ali çıkacak burdan Veli çıkacak gibi duygularla yaşamayacaksanız ve ailemizden gelen saygınlığı devam ettirebilecekseniz ticaret yapın, elimden gelen desteği veririm.” dedi. Bizi yetiştiren insanların öğrettiği saygı çerçevesinde ağızdan çıkan sözün söz olduğu dönemlerdeki gibi ticaretimize devam edeceğiz dedik.

Para kazanmak yerine insan kazanmayı, paranın her zaman kazanabileceğini ama güveni ve insanı kazanmanın çok zor olduğunu her zaman bilerek bu yolculuğa çıktık ve hiç taviz vermeden bu yolculuğa devam ettik. Diğeri ise biz hem kardeşliği hem ortaklığı beraber götüreceğiz dedik ve yılmadan yorulmadan yolculuğumuza devam
edeceğiz dedik.

Dolayısıyla başarımızın temeli bu belirli kriterlerimizin olması ve bugün Albar ailesi olarak
nerden başlayıp nereye geldiğimizi görüyoruz. Bu kriterlerimiz bizim için çok doğruymuş. 17 metrekarelik bir iş yerinden bugün toplam 5000 metrekareyi bulan ve 70’in üzerinde çalışanıyla büyük bir aile olduk. Bu noktalara kolay gelmedik firma olarak. Birlik ve dayanışma içerisinde başarıya ulaştık. Tabii bizim en büyük stratejimiz çalışanlarımızı bir aile olarak görmek oldu. Çalışanlarımızı da Albar ailesinden görüp hep beraber büyüdük.

Stratejilerimizi ve hedeflerimizi anlattık onlar da bize uyum sağladılar. Dolayısıyla başarımız buradan geliyor. Bir de biz sektörü çok iyi takip ettik. Yalnızca bir sektöre göre hareket etmedik. Gıda sektörü, otomotiv sektörü, maden sektörü, su sektörü vs. gibi alanlara yönelik çalıştık. Dolayısıyla ticari hayatımızda bir sektörde kriz olursa diğer sektörlerle takviye yoluna gittik. Buna ek olarak da ülkenin işletmelerini ihtiyaçlarını doğru belirleyerek doğru hamleler yaptık. Doğru ürünler tedarik ettik. Doğru ürünlerin distribütörlüğünü aldık.

Türkiye’de ilk havuz kimyasallarının Almanlar’dan eğitimini alan ekibin içerisinde yer aldık. Uzunca bir süre çalıştık daha sonra farklı sektörlere geçtik. Biz sürekli olarak ürün ihtiyaçlarını ve sektörleri doğru belirleyerek adım attık. Durmadan yorulmadan çalıştık. Çalışınca da başarı geliyor elbette. Zahmet olmadan rahmet olmuyor çünkü. Başarımızın bu saydığım etkenlerden doğduğunu söyleyebilirim.

Hangi sektörlere hitap etmektesiniz? Ürün çeşitleriniz nelerdir?

Albar grup olarak aslında bir sanayi kuruluşunun girişinden çıkışına kadar birçok ihtiyaca hitap ediyoruz. Fabrikalarda kullanılan hammaddeden tutun laboratuvarda analiz yapılan kimyasallara, laboratuvar cihazlarına, arıtma proseslerine, su ıslak grubuna, kazan dairesine ve fabrikalardan çıkan atık kokusuna kadar her alana hitap ediyoruz. Şu an geldiğimiz noktada ise yavaş yavaş çok spesifik ürünleri fason üreterek veya kendi
markamız altında üreterek bir markalaşma yolculuğuna başladık. Çünkü iki oğlum 4 yıldır sektörün içinde. Biri Gıda Mühendisi biri Kimya Mühendisi, onların almış olduğu eğitimlerle tecrübemizi birleştirerek üretime geçmeyi hedefliyor ve özel ürünler üreterek kendi marka
yolculuğumuza devam etmeyi amaçlıyoruz.

Albar Kimya

 

Geçtiğimiz yıl pandemi etkilerinin yoğun hissedildiği bir yıl oldu ve bu etkiler hali hazırda devam ediyor. Firmanız bu durumdan nasıl etkilendi ve ne gibi önlemler aldı?

Pandemi ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada yaşamı ve ticareti etkiledi. Biz pandemi başladığı zaman ilk etapta çalışanlarımızın sağlığını ve kendi sağlığımızı düşünerek sağlık kurallarına uyduk. Evlerimizden çalışmaya geçtik. Baktık ki pandemi öyle gelip geçecek bir şey değil birkaç yıl sürecek, biz de pandemiye yönelik olarak daha fazla kimyasalın talep edileceğini düşünerek özellikle dezenfektanlarda kullanılan hammaddelerin tedariki üzerinde yoğunlaştık. Çünkü biz hammadde satıcısıyız. O süreçte ilk etapta böyle bir operasyon yaparak salgının etkilerini aştık. İlerleyen zamanlarda alışkanlık olduktan ve ticari hayat, sosyal hayat devam ettikten sonra ihtiyaçlar normal seyrine geldi ve o durumda da biz farklı sektörlere girelim dedik. Burada da koku grubunu ön plana çıkardık. Çünkü insanlar eve kapanınca duymadığı kokuları duyar hale geldi. Biz de doğal ve sentetik yağlardan oluşan Fransız bir firmanın distribütörlüğünü aldık ve oradan da yolumuza devam ettik.

Pandemiden ticari olarak etkilenmedik aksine büyüme kaydettik çünkü 88’de nasıl
cesaretle yola çıktıysak dalgalı denizde gaz kesmeyi değil tam tersi doğru hedefler belirleyerek daha hızlı şekilde yürümeyi, yolumuza devam etmeyi tercih ettik. Çok
da büyük riskler almadan belirli riskleri alarak pandemi sürecini ticari olarak büyüyerek atlattık. Bu pandemiyle beraber ülkemizde ve tüm dünyada doğan ekonomik sorunlardan yine çok risk almadan ama doğru hamleler yaparak bu süreçte hiçbir personel çıkarmadan tam tersi Albar ailesine yeni çalışma arkadaşları katarak hiçbir sorun yaşamadan yolumuza devam ettik.

Ar-Ge’nin Albar Kimya için önemi nedir? Son dönemlerde yürütmüş olduğunuz Ar-Ge projelerinizden bahseder misiniz? 

Albar Kimya’yı ben ve Metin Albar kurduk ancak şu an ikinci kuşak devreye girdi. İkinci kuşak da tamamen kimya sektörüne yönelik eğitimler aldı. Dolayısıyla onların da gelmesiyle beraber çok sipesifik ürünleri üretip üretemeyeceğimiz konusunda Oğuzhan ve Batuhan Albar ile konuştuk. Metin Bey’in vefatından sonra yine kimya okuyan benim büyüğüm olan Arif Albar da sistemimize dahil oldu ve böylece biz Oğuzhan Albar ve Arif Albar’ın başında bulunduğu ayrı bir Ar-Ge ekibi kurduk. Burada özellikle Arif Bey’in metal boru ve çelik sektöründe kırk yıllık bir tecrübesi var. Onunla beraber bu sektöre uygun ve doğaya, çevreye zarar vermeyen ürünlerle ilgili Ar-Ge çalışmaları devam ediyor. Yine aynı şekilde koku grubunda yurtdışından getirmek yerine Türkiye’de kendi markamızı oluşturmaya çalışıyoruz bununla ilgili Ar-Ge’nin bir kısmı bitti. Sonuç da aldık. Artık kendi markamızın
Türkiye’de satışına başladık. Cihazlarımızı yapmaya başladık kendi markamızda.

Ocak ayının 5’i itibariyle de yurtdışına bu cihazların ilk partisini gönderdik. Orada da
sürekli olarak hem cihaz hem de sat malzemesi olarak sürekli kullanılacak bir pazar açtık. Hindistan’a gönderdik. Dolayısıyla Ar-Ge’mizi burada daha da büyüteceğiz ve muhtemelen bir Ar-Ge Merkezi kuracağız Oğuzhan Bey’in liderliğinde. Çünkü yapılacak, üretilecek çok şey var. Yurtdışından gelen çok ürün var. Bunları yavaş yavaş burada kendimiz üretmeye başlıyoruz. Bu Ar-Ge Merkezi’nde de son aşamaya geldik. Muhtemelen şubat ayı içinde de Ar-Ge içinde Albar ailesi olarak yerimizi alacağız. Ar-Ge olmadan başarı gelmiyor. Ar-Ge olmadan üretim olmuyor maalesef ki.

Albar Kimya olarak teknolojiye bakış açınız nedir? Hitap ettiğiniz sektörde teknolojinin ve dijitalleşmenin önemini nasıl tanımlıyorsunuz?

Dünya eskiden çok küçüktü ama şimdi teknolojiyle beraber daha da küçük. Bu teknolojik dönüşüme ayak uydurmazsak ticaret yapmamız mümkün değil. Teknolojiyi hem kimya sektörü anlamında hem de kendi iç işleyişimizin sistemi açısından takip etmek zorundayız.
Dolayısıyla pandeminin de etkisiyle insanların bir arada değil de bağımsız olarak çalışma ve yaşama ortamı geliştiğinden mecburen yöneldik.

Özellikle laboratuvar cihazları konusunda Batuhan Albar’ın önderliğinde yurtdışını çok iyi takip ediyoruz. Oradaki proses cihazlarını Türkiye’ye getirmek için ayrı bir çaba harcıyoruz. Yine kendimizin üretmiş olduğu laboratuvar cihazlarının da yazılımlarını güncelleyerek sistemimizi geliştiriyoruz her geçen gün. Bunu yapmadığımız sürece zaten ayakta kalmamız da mümkün değil. Yeni nesil teknolojiyi bizden daha hızlı getirecek bundan adım gibi eminim.

Firmanızın başlattığı ya da öncülük ettiği bir sosyal sorumluluk projesi varsa bunlar hakkında bize bilgi verir misiniz?

Ben 1999 yılından beri Kocaeli ve Türkiye’de faaliyet gösteren birçok sivil kuruluşunun içerisinde yönetici olarak yer aldım. Bazı sivil toplum kuruluşlarının faaliyete geçmesi ile ilgili kurucu olarak görev aldım. Kardeşimi kaybettikten sonra aile olarak kendimize sosyal
sorumluluk anlamında iki hedef belirledik. Bunlardan bir tanesi ihtiyaç sahibi olan çocukların ilkokuldan üniversiteye kadar eğitime ulaşmaları için çabalıyoruz. Bu sayıyı biraz daha artırdık ve her geçen yıl artarak devam etmesi için çabalayacağız ve eğer başarabilirsem
de ikinci olarak Metin Albar Eğitim Vakfı’nı kurmak istiyorum.

Bunu da çocuklarım ve Metin Bey’in kızı ile paylaştım. Böyle bir hedefimiz var. Bunun için de altyapı çalışmalarımızı yaptık ama bizim şu anda Türkiye genelinde aktif olan üç sivil toplum kuruluşuyla taahhütlerimiz ve iş birliklerimiz var biz her ay rutin olarak o faaliyetlere maddi ve manevi olarak katkıda bulunuyoruz ama gelecekte sosyal sorumluluk ve bu ülkeye hizmet anlamında Metin Albar Eğitim Vakfı’nı kurmayı gerçekten çok istiyorum. Bunun içinde elimizden ne geliyorsa yapacağız.

albar kimya ve sosyal sorumluluk projeleri

Daha sürdürülebilir bir dünya adına üretim yaparken almış olduğunuz önlemler nedir? Bu çerçevede Albar Kimya’nın sürdürülebilirliğe bakış açısını tanımlayabilir misiniz?

Tabii dünyanın kaynakları ve nimetleri sonsuz değil. Dolayısıyla sürdürülebilirlikle ilgili olarak önce kendi işletmemizde 2019’da başlattığımız 2020’de sonlandırdığımız bir proje var. Öncelikle burada hiçbir materyali ve maddeyi çöpe atmak istemiyoruz. Gerek kâğıt olsun gerek atık su olsun gerek teknolojik cihazların yedek parçaları olsun biz bunları çok ciddi anlamda araştırarak nerede geri dönüşümü sağlanıyorsa o kurumlarla ya da belediyelerle iş birliği yaparak katkıda bulunmaya çaba sarf ettik. Tabii hammadde tüm dünyada azalıyor, Türkiye’de de durum aynı. O yüzden Ar-Ge projelerinin içerisinde böyle doğal kaynakları tüketmeden üretilebilecek, kullanılabilecek ürünlerle ilgili çalışmalar yapıyoruz.

Örneğin doğal yağ yerine sentetik yağ kullanmaya çalışıyoruz. Özellikle koku nötralizasyon grubu ürünlerinde. Çünkü doğadan aldığınız her şey bir süre sonra karşımıza sıfır olarak düşecek. Burada da yine Ar-Ge projelerimizin içerisinde geri dönüşümü yüksek olan bize ve ülkemize faydası olabilecek ürünlerle çalışmalarımız devam ediyor.

Teknik servis ve destek konusunda müşterilerinize sunduğunuz imkanlar nelerdir?

Biz iki konuda teknik destek veriyoruz. Bunlardan birincisi distribütörü ya da bölge bayii olduğumuz laboratuvarlarda kullanılan ya da arıtma cihazlarında kullanılan bütün cihazların teknik servisini Albar Kimya olarak kendi bünyemizde veriyoruz. Üç kişilik bir teknik ekibimiz var. Sattığımız her laboratuvar cihazının ve kurduğumuz tüm laboratuvarın arkasından teknik destek veriyoruz. Kendi ürettiğimiz koku nötralizasyon cihazlarının da aynı şekilde teknik servis hizmeti var. Teknik destek bizim 1988’den beri yaptığımız işin arkasında durma sözümüzün en önemli aşamasıdır.

Mesele yalnızca üretip satmak değil sattıktan sonra ürünü teknik servisle desteklemek. Bu yüzden çok önem verdiğimiz bir iş bölümü teknik servis ve destek. Bununla ilgili şirketimizin bünyesinde ayrı bir bölüm olarak teknik servis ekibimiz mevcut. Bu birimimizin sorumlusu Bünyamin Bey. Her türlü belge ve bilgi kendisinde mevcut biz de bu bilgi ve belgeye dayanarak raporlarımızı ya da kalibrasyonlarımızı gidip kendimiz yapıyoruz.

Gelecek yıllara dair hedeflerinizden bahseder misiniz? Önümüzdeki yıllarda Albar Kimya’yı ne gibi yenilikler beklemekte?

2021 yılının son çeyreğinde Metin Bey ile bizim artık satış, pazarlama, stoklama firması olmaktan uzaklaşıp üretim firması olmaya yönelmemiz lazım şeklinde bir karar almıştık ve Albar Kimya’yı dikey büyütmek yerine yatay büyütelim diye konuşmuştuk. Bu yatay büyümenin sonucunda da Albar Kimya’nın bünyesinde olan laboratuvar kimyasalları ve cihazları grubunu ayırdık AlbarLab olarak yeni bir şirket kurduk. Bu şirket resmi
olarak 3 Ocak tarihinde kuruldu. Henüz yeni ama dediğim gibi Metin Bey ile 2021 yılının son çeyreğinde yaptığımız yönetim kurulu toplantısında çalışmalarına başlamıştık.

Aldığımız karar doğrultusunda da devam ediyoruz. Teknik kimyasallar alanında da yurtdışından gelen çok sipesifik ürünler var. Bu ürünleri kullanan firmalarla görüşerek üretime geçmeyi hedefliyoruz. Bunun için de bir kısmını fason olarak bir kısmını da
kendi tesislerimizde üretmek istiyoruz. Bununla ilgili reaktöründen tutun stop tankına kadar hepsinin anlaşmalarını yaptık 3500 metrekarelik bir kapalı alanda da bu üretime gireceğiz. Ayrıca bizim 2022’deki en büyük hedefimiz de yurtdışına açılmak, orada bizleri ilgilendiren fuarlara katılmak, bize ait olan bazı ürünleri ve cihazları yurtdışına göndermek. Uluslararası global firmalarla çalışarak onların yurtdışında olan firmalarına bu ürünleri satmak.

Biz artık Türkiye dışına da açılmayı istiyoruz. Çocuklarımla ve yeğenimle beraber üretim
yapmak elbette büyük bir hedef ve bunu başaracağımızdan ticari olarak en ufak bir endişem yok ama sizin en büyük hedefiniz nedir diye sorarsanız Mehmet Albar olarak en büyük hedefim Metin Albar Eğitim Vakfı’nı kurmaktır derim. Onu kurmaya ömrüm vefa etmezse herhalde gözlerim açık giderim.

 

Kaynak : https://www.turkchem.net/mehmet-albar-ile-roportaj-gerceklestirdik.html

Hemen arayın! +90 (262) 335 11 20